COVID-19 Pandemi Döneminde Kanserli Çocukların Takip ve Tedavilerine Yönelik Öneriler

COVID-19 Pandemi Döneminde Kanserli Çocukların Takip ve Tedavilerine Yönelik Öneriler

Sevgili TPOG üyeleri
Hepinizin bildiği gibi COVİD-19 hastalığı giderek artan hızla bulaşıyor ve epidemiyolojik veriler her gün, her ülke ve bölgede aynı hızla değişiyor. Kanser uzmanları olarak COVİD-19 enfeksiyonu belirti ve bulgularını, koruma ve korunma önlemleri konusunda güncel tıbbi literatürü hepimiz yakın izliyoruz.

Kanser COVİD-19 enfeksiyonu riskini ve mortalitesini artıran komorbid hastalıklardandır. Kanserli çocuk hastaların tedavi ve izlemleri konusunda yönlendirici olabilecek çeşitli öneriler olmakla birlikte özgül bir rehber yoktur. Son 6 ay içinde aktif kemoterapi, herhangi antikor veya hedefe yönelik tedavi veya yoğun radyoterapi almakta olan, kök hücre nakli yapılmış kanserli çocuklar hem bağışıklık sistemlerinin zayıflığı nedeniyle enfeksiyona duyarlıdırlar, hem de kontrol, tetkik ve tedaviler nedeniyle enfeksiyonlu veya taşıyıcı kişilerle temas riskleri yüksektir. Bu nedenle hem hastalar hem de aile üyeleri ve bakım verenleri başta el yıkama olmak üzere kişisel korunma önlemlerine azami ölçüde dikkat etmelidir.

Kanserli çocukları takip ve tedavi süreçlerinde COVID-19 enfeksiyonundan korumada Sağlık Bakanlığının önerileri, ulusal ve uluslararası kılavuzlar güncel olarak takip edilmeli, bu önerilere göre hareket edilmelidir. Üyelerimize COVİD-19 enfeksiyonunu tanıma, enfeksiyondan korunma ve hastalarımızı koruma konusunda ulusal ve uluslararası sağlık kuruluşlarının yönergeleri doğrultusunda bazı önerilerde bulunmak istiyoruz.

  • Hastanelerde COVID-19 şüphesi ve tanısı olan hastaların izlendiği ve tedavi edildiği alanlar (kirli), diğer hastaların izlendiği alanlardan (temiz) ayrılmalıdır. Pediatrik onkoloji hastaları temiz alanlarda kabul edilmelidir ve bu alanlar izole edilmelidir. Kanserli çocuklarla ilgilenen sağlık personeli diğer hastalarla, diğer sağlık personeli ile özellikle de kirli bölgelerde çalışan personel ile temas etmemelidir.
  • Klinikte çalışan sağlık personelinin COVİD-19 enfeksiyonu semptomlarını tanımasına yönelik bilgilendirme yapılmalıdır. Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık personelinin kişisel korunma önlemlerine uyması, yapılacak müdahalenin özelliğine göre gerekli diğer kişisel koruyucu ekipmanların (önlük, tıbbi maske, gözlük/yüz koruyucu, eldiven) kullanması, Sağlık Bakanlığı, ulusal ve uluslararası kılavuzların önerilerine uyması önerilir.
  • Tedavisi bitmiş ve remisyonda olan hastaların rutin kontrollerinin tıbbi sakınca oluşturmayacak ise ileri bir tarihe ertelenmesi önerilir.
  • Tedavisi bitmiş ve remisyonda olan hastaların planlı radyolojik tetkiklerinin tıbbi sakınca oluşturmayacak ise ileri bir tarihe ertelenmesi önerilir.
  • Elektif cerrahi girişimlerin tıbbi sakınca oluşturmayacak ise ileri bir tarihe ertelenmesi önerilir.
  • Kanser tanısı almış ve tedavi sürecinde olan hastaların tedavilerinin sürdürülmesi yaşamsal öneme sahiptir. Ancak pandemi döneminde kan ürünlerinin zamanında ve yeteri kadar temin edilememesi veya febril nötropeni gelişenlerde yatak bulunamaması ihtimalleri göz önünde bulundurularak, hastaların sağ kalımını ve kanser tedavisinin başarısını riske atmayacak şekilde kemoterapi dozlarında ve kür aralıklarında modifikasyonlar yapılabilir (ilaç dozları düşürülebilir, kür aralıkları açılabilir). Tedavilerin zamanlaması, dozları, gelişebilecek nötropeni ve enfeksiyon riskleri her bir hasta için ayrı değerlendirilmeli ve randevular planlanması önerilir.
  • Hastaların yolculuk yapmasının yaratacağı riski ortadan kaldırmak amacıyla yaşadığı şehirlerde uygun merkezin bulunması durumunda oradaki hekimlerle irtibata geçilerek tedavi şemalarının orda uygulanmasını sağlanabilir.
  • Çocuk Onkoloji servis ve polikliniklerine giriş çıkışlar kontrol edilmeli, mümkün ise hastalar tek girişten alınarak kontrol sağlanmalıdır. Hastaların kabulleri sırasında hasta çocuk veya ailesinde aşağıdaki sorunlardan birinin varlığının saptanması durumunda onkoloji poliklinik veya tedavi ünitelerine kabul edilmeden COVID-testi ve gerekli diğer incelemeler açısından değerlendirilmek üzere hastanenin şüpheli olgular için belirlediği birime/COVID-19 polikliniğine, “kanser tedavisi gören yüksek riskli hasta” olduğu vurgusu ile yönlendirilmesi önerilir.
    • a. Temas öyküsü: i. COVID – 19 tanısı alan birisi ile temas varlığı, ii. Aynı hane halkı içerisinde, iii. son 14 gün içerisinde solunum yolu enfeksiyonu tanısı ile hastaneye yatışı olan birisinin varlığı, iv.Aynı hane halkı içerisinde ateş, öksürük, solunum sıkıntısı şikayetleri olan birisinin varlığı
    • b. COVID-19 enfeksiyonu şüphesi: i. Ateş, ii. Öksürük, iii. Solunum sıkıntısı bulguları
  • Nötropenik ateş şüphesiyle başvuran hastaların da yukarıda sıralanan maddeler uyarınca sadece ateş varlığı teyit edildiği taktirde bile COVID-19 testi ve gerekli diğer incelemeler açısından değerlendirilmek üzere hastanenin belirlediği birime/COVID-19 polikliniğine yönlendirilmesi önerilir.
  • Yukarıda sıralanan temas öyküsü ve COVID-19 enfeksiyonu şüphesi bulgularının varlığı nedeniyle hastanenin belirlediği birim/COVID-19 polikliniğine yönlendirilen ve oradaki değerlendirmesi sonucu COVID-testi yapılmasına ve yatırılarak izolasyonuna/izlemine karar verilen hastaların onkoloji poliklinik, klinik veya tedavi ünitelerine kabul edilmemesi, olası-COVID hastaları için hazırlanan servislerde izlenmesi önerilir. Şüpheli olguların, şüphe ortadan kalkıncaya kadar diğer kanserli çocuklarla temasını önlemek, özellikle de bu çocukların kanser tanı ve tedavisi nedeniyle yüksek riskli grupta olduğu göz önüne alındığında, hayati önem arz etmektedir. Bu nedenle şüphe kesin olarak ortadan kalkıncaya kadar bu çocukların onkoloji poliklinik, klinik veya tedavi ünitelerine kabul edilmemesi önerilir.
  • Onkoloji kliniğine gelen her hastaya ve bakım verenlerine doğru el yıkama ve kişisel korunma önlemleri konusunda eğitim verilmeli, hasta kişilerle temas riskinin azaltılması için hastaneye gelişlerde yapılması gerekenler anlatılmalıdır. Mümkün ise toplu taşıma kullanmamak, kalabalık içine girmemek, yakında bulunan kişilerle arasında mesafe bırakmak gibi uyarılar yapılmalıdır. Seyahat zorunlu ise korunma önlemlerine uymaları gerektiği öğretilmelidir. Hastalar ve yakınlarının zorunlu olan kontroller dışında izolasyon önlemlerine uymaları, evde kalmaları önem taşımaktadır.
  • Poliklinik veya servislerde şimdiye kadar yapılagelen toplu oyun, eğitim vb aktiviteler salgın süresince sonlandırılması önerilir.
  • Ayaktan veya günübirlik tedavi ünitelerinde hastaların tedavilerini mümkünse ayrı odalarda, değilse bir arada oturma ve sohbete izin vermeyecek şekilde, arada en az 1 metre mesafe olacak şekilde ve mümkünse araya perde gibi bir bariyer konulmak suretiyle izolasyon sağlanarak alması önerilir.
  • Yataklı servislere mümkünse her odada tek hasta olacak şekilde hasta kabul edilmelidir. Buna olanak yoksa yatakların arasında en az 1 metre mesafe olacak şekilde ve mümkünse araya perde gibi bir bariyer konularak hastalar izole edilmesi önerilir. Her hasta için tek ve sabit refakatçi alınması, ziyaretlerin önlenmesi önerilir.
  • Yatarak veya ayaktan tedavi gören hastalarda ateş veya solunum sistemi enfeksiyonu bulgularının (öksürük, takipne, dispne, akciğer dinleme bulgularının varlığı, oksijen saturasyonunda düşme) ortaya çıkması durumunda COVID-19 açısından değerlendirilmek üzere hastanenin ilgili birimleriyle irtibata geçilmesi önerilir.

Prof. Dr. Nilgün Kurucu
TPOG Bilim Kurulu Adına